13 Haziran 2010 Pazar

Mehmet Ali KÜRÜN AĞLAMAK

                                                 AĞLAMAK

Bir sen duy ,bir sen anla, bir sen gör istiyordum nasıl bir enkaz bıraktığını bu şehirde.Bir sen in istiyordum yüreğimin derinliklerine, yazıyordum ağlayarak ama bir farkla gözyaşlarım kağıda dökülüp dağıtmıyordu mürekkebi , dökülüyordu klavyenin tuşlarına .

Ben sen anla beni ,şimdi anla, bari anla ,ne olur anla diyerek yazarken ,senin dışında her can ulaşıyordu bana ,sen yine ulaşamıyordun ,sen yine okuyamıyordun beni, sen yine dünyanın peşinden, bitecek olanın izinden, bitmiş olanın sevgisinden güç alıyordun. Sevgi neydi senin için ,ne demekti güç ne demekti, karar almak ne demekti ,sen sen misin sen nesin ,sen kimsin,kiminlesin,kimin içinsin sen sana ait misin aslında var mı bir sahibin senin.Sahibini hatırla!!!
Aslında yoktun sen ama ben mi var etmiştim seni ve sen sen yok olmayı mı seçmiştin var olayım derken?
Ne cahildim dünyanın rengine kanmıştım ,ne hayale aldanıp boşa yanmıştım nede seni ilelebet benim sanmıştım ben bana ait değilken ,ama sen bir ‘ben’in peşinden var olmayı isterken delice yokluğa sürüklendin habersizce ,ben yandım yandım ben beklide buna yandım, ben sana yandım ,sen sana yanmadın sen canını yaktın suçu bana attın ve ben sevdiklerimle ağladım
Evet şimdi de sevdiklerimle ağlıyorum ben yazarken ağlıyorum onlar okurken ağlıyor bana ağlıyor sana ağlıyor, kendine ağlıyor ,Rabbine ağlıyor Rabbine verdiği söze ağlıyor ,sözünü tutamadığına ağlıyor onu unuttuğuna ağlıyor,Rahmetini ,sevgisini hak etmediğine ağlıyor,kulluk yapamadığına nankörlüğüne ağlıyor ama ağlıyor.Sen ne yapıyorsun bilmiyorum ama biz ağlıyoruz
Ağlamak Allaha ulaşmanın en kolay ve en güzel yollarından biri ,ağlamak yürek işi ,ağlamak merhamet ,ağlamak sevgi ,ağlamak vuslat ,ağlamak hasret, ağlamak adem ,ağlamak Havva, ağlamak Yusuf ile züleyha ,ağlamak zindan ,ağlamak kuyuda Yusuf ,ağlamak çölde mecnun , ağlamak bir olmak birlikte olmak,pişmanlık ağlamak, sevinç ağlamak, taş değil, kalp değil, yürek taşımak ağlamak ,Seyr-i Sülukta merhale ağlamak ,umut ağlamak var olmak ağlamak
Ağlamak dururken koş bakalım o halde gülmenin peşinden
Kim güle kim ağlaya
Bu yazım sana mı? Yok inan sana değil .Yeminle sana sana değil bu yazım,sana olmamalı zaten sen anlamazsın bu garip sözlerden sen bilemezsin yüreği ,biz yürek sen kalp taşıyorsun biz ağlamanın sen gülmenin peşindesin, biz cennetin sen dünyanın ,biz Kevser sularından kana kana içmenin sen kadehlerin verdiği dayanılmaz hafifliğin peşindesin.
Peki kime mi bu yazı
Üç beş tane Rabbini seven Rabbine verdiği sözleri unutmamaya çalışan ,dünyanın bir oyundan bir zindandan bir sınavdan başka bir şey olmadığını kavrayan ve anlayan nefsine biat etmemeye çalışan Allah var gam yok düsturu ile yaşamaya çalışan beni seven beraber ağladığımız beraber zehrimizi akıttığımız, kelimelerde sözlerde buluştuğumuz üç beş yürekli insana
Evet güzel yürekli can yoldaşlarım sizlere bu yazım inanın sizlere.
Ne mutlu ağlaya bilene ne mutlu seve bilene ne mutlu sevmeyi bilene ve ne mutlu bunları bize bildiren sevginin aşkın kaynağı Rabbini bilene

                                                                                           Mehmet Ali KÜRÜN

0 yorum: