11 Ocak 2010 Pazartesi

Kerem ile Aslı Sadık Yalsızuçanlar


KEREM İLE ASLI HİKÂYESi: Kerem, Isfahan Şahının oğludur. Şahın hazinedarlığını yapanErmeni Keşişinin kızı Aslı ile Kerem birbirlerini severler. Şah Keşişten kızı oğluna ister. Keşiş,bir müslümana kız vermek istemez. Fakat hükümdarın isteğini reddemez; bir mühlet isterve bu mühletin içinde gizlice memleketten kaçar.Kerem de Aslı'nın peşinden yola düşer. İşte, Kerem'in sevdiği kızın ardınca bütün Anadolu'yubaştan başa gezmesi böylece başlar. Kerem artık yanında sadık arkadaşı Sofu (Kerem'indilinden: Sofu Kardeş), omuzunda sazı ile bir "Âşık" olmuştur. Her gittiği yerde, her rasladığınasazıyla ve yanık türküleriyle, Aslı'nın izini sorar, ona haber verenler de olur, vermeyenlerde... Bazı defa nehirlere, dağlara, kayalara, dağlardaki hayvanlara derdini döker; yolunubağlayan karlı, boranlı bellerden yol ister. Onun önüne çıkan engeller, bir defa inkisarına uğradılarmı iflah olmazlar. Kerem aşk ateşinde pişe pişe kemale erer, keramet sahibi olur. Allahonun her dileğini yerine getirir.Bazı şehirlerde Kerem, Aslı Han'a bir zaman kavuşur. Keşişten habersizce bir müddetbirbirlerine sevgilerini anlatırlar, dertlerini dökerler: Erzincan Bağlarında veKayseri'de olduğu gibi...Sonunda Kerem Aslı'sının peşinden Halep'e varır. Halep Paşasına kendini sevdirir: Paşa,Keşişi tehdit ederek kızını Kerem'e vermeye razı eder. İki sevdalının nikâhları kıyılır. Fakatkötü ruhlu Keşiş onlara son fenalığı yapar: Kızına sihirli bir gerdeklik gömlek giydirir. Bugömlek son düğmesine kadar açılır, tekrar kapanır imiş. Kerem sevdiğinin düğmelerini birtürlü çözemez. Yüreğinden kopup gelen ateşle yanar, kül olur.Kerem'in külleri dağılmasın diye bekleyen Aslı Han'ın saçları, küllerin içinde kalmış bir kıvılcımlatutuşur; iki âşığın ancak külleri birbirine kavuşur.


Ne demişler herşeyin bir zamanı var.

Mevla'nın takdiri erişmeyince sebep de bahane.

Lakin insanoğlu bu sabrında bir sınırı var.


İnsan kaderinden yine kaderine kaçabilir.


insanoğlunun en büyük korkusu unutulmaktır


Her kışın baharı,her gecenin bir neharı vardır


Hocası ilkin besmeleyi öğretti.

Elif ile Lam'ın sevgisini belletti

Bütün bu sevgilerin bu iki harften doğduğunu anlattı


Gibi diyalogların olduğu Sadık Yalsızuçanların kaleminden çıkmış güzel bir kitap arkadaşlarım

AYRICA

Yanık Kerem eder firkatim katı

Keskindir kılıcı,yörüktür atı

O isevi,ben Muhammed ümmeti

Ehl-i İslam olmaz ise neyleyim.


----------------------------------

Yanık Kerem der ki derdim tükenmez

Aslı'mın sevdası serimden gitmez

Binlerce öğüt versen biri kar etmez

Can aslım düştü aklıma ağlarım




Gibi muhteşem dörtlükler sizi bekliyor.

0 yorum: