17 Ocak 2010 Pazar

SEMERKANT Amin Maalouf


Kitaplarda bir efsane dolaşır.İçinde bulunduğumuz bin yılın başına her biri dünyaya kendince damga vurmuş üç İranlı arkadaştan söz eder bu efsane: Dünyayı gözlemleyen Ömer Hayam, o dünyayı yöneten Nizamülmülk ve aynı dünyaya dehşet saçan Hasan Sabah.

Evet kitap dostları fırtına gibi başlayan fakat zamanla yerini bir esintiye bırakan bir kitap SEMERKANT.İlk aşamada uyandırdığı ilgi ve sürükleyicilik kitabın sonlarına doğru pek kalmıyor,beklide ilk bölümlerin verdiği heyecandan dolayı diğer bölüme haksızlık ediyor olabilirim ama kesinlikle ve dürüstçe şunu belirtmeliyim ki keyifli ,heyecan verici güzel okunası bir kitap.Kitapta ilgimi çeken bölümlerden aşağıya sunmak istedim belki ilginizi çeker ve sizleri bu kitabı okumaya sürükler ne dersiniz.

Her gün biri çıkar ,başlar,benim ben demeye,

Altınları, gümüşleriyle övünmeye.

Tam işleri dilediği düzene girer,

Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben diye
 
                                               Hayyam

Bir ilişkinin başlangıç dönemlerinde hassas sorunlardan kaçılır genellikle,bin bir itinayla henüz kurulan o kırılgan yapının yıkılacağından korkulur,ama bana sorarsan seninle bu kadın arasında derin,temelden bir fark var.Hayata bakışınız aynı değil.(ne güzel bir özetleme değimli ve gerçek her çağda gerçek)

Sevgilinin yanında yapayalnızdın Hayyam!

Şimdi sığınabilirsin ona ,artık gitti madem.


Hayam için yaşam çok farklıydı,ilmin zevkine ve zevkinde ilmine varmaktı.


Bir işin başarılı olması için ,kadınların dediğinin aksi yapınız. :) ben demiyorum Nizamülmülk diyor :)


Bizde erkekler savaşır ama onlara kiminle savaşacaklarını kadınlar söyler.Bunu kim mi?söylüyor .Okuyun kitabı öğrenin :)

Hiçbir sultan benim kadar mutlu hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil

                                                                                               Hayyam

Bu güzel ifadelerden çok daha güzellerini bulacağınıza emin olabilirsiniz.

Nişaburda başlayan Tıtanıc’in batışıyla biten bir serüven

0 yorum: